Çevre ve Sağlık Girişimi'nin (HEAL) tahminlerine göre Avrupa'da yeni çocukluk astım hastalarının %33'ü, akciğer kanserinin %17'si, kalp damar hastalığının %12'si, inmelerin %11'i, kronik tıkayıcı akciğer hastalığının ise %3'ü hava kirliliğine bağlı ortaya çıkıyor. Peki Türkiye'de?
Hava kirliliği ölçülen göstergeler ve standartlar yeterli değil
Türkiye'de bazı illerde hava kirliliği ölçümlerinin yetersiz olduğu biliniyor. Temiz Hava Platformu tarafından hazırlanan Kara Rapor 2021 isimli hava kirliliği raporuna göre ince partikül madde (PM2.5) seviyesi ölçümünde ciddi eksiklikler bulunuyor. Buna göre Türkiye'de 2020 yılında Türkiye’deki illerin yarısından fazlasında (42 il) kanserojen olan ince partikül madde (PM2.5) seviyesi yeterli düzeyde ölçülmemişti.
Türkiye'nin yarısından fazlasında partiküler madde ortalaması ulusal standartların üzerinde
Hava kirliliği açısından ölçümü yapılan göstergeler açısından ise bazı illerde hava kirliliğinin sınır değerlerin üzerinde seyrettiği biliniyor. Kara 2021 raporuna göre Türkiye'de 2020 yılında yeterli ölçüm yapılan 175 istasyonun %97,7’sinde yıllık PM10 ortalaması Dünya Sağlık Örgütü kılavuz sınır değerlerinin üzerindeydi. Kara 2021 raporuna göre PM10 ortalaması Türkiye’nin yarısından fazlasında
(45 il) hava kirliliği ulusal sınır değerlerini de aşmıştı.
İnce partiküler madde için standartlar belirlenmiş değil
Türkiye'de Avrupa'dan farklı olarak bazı hava kirliliği göstergeleri açısından ise henüz sınır değerler belirlenmedi. Örneğin Dünya Sağlık Örgütü önerdiği kılavuz sınır değerleri aşağıya çektiğini duyurmasına karşılık Türkiye’nin hava kalitesi mevzuatında hala kanserojen etkisi olduğu bilinen PM2,5 için yıllık ve günlük sınır değerler belirlenmiş değil. Bu durumda Avrupa'da yapılan hava kirliliğine bağlı hastalık yükü hesaplamasının Türkiye için yapılsa sonuçların nasıl olacağı merak uyandırıyor.
Kaynaklar:
2. 100+ organisations call for stricter, WHO aligned EU air pollution limits