15 Aralık 2013 Pazar

Türkiye'de kadın sağlığı hizmetlerinin durumu nedir?

Türkiye'de kadın sağlığı hizmetlerinin durumu çeşitli verilere bakılarak değerlendirilebilir. TÜİK tarafından 2012 yılında yürütülen Sağlık Araştırmaları verilerine göre ülkemizde kadın sağlığı hizmetlerinin iç açıcı durumda olmadığı görülmektedir.



Kadınlara yönelik sağlık hizmetlerinin çağdaş yaklaşımlar çerçevesinde verilmesi, doğurganlık çağı ve doğurganlık çağı sonrası dönem için bazı özellikler göstermektedir. Çeşitli sağlık riskleriyle ile karşı karşıya bulunan doğurganlık çağındaki kadınlar, periyodik olarak sağlık izleminden geçmelidir. Çünkü bu yaş grubundaki kişiler gebelikle ilgili çeşitli risklere sahip olabilirler. Gebelik henüz ortaya çıkmadan önce bu risklerin değerlendirilmesi ve gerekli danışmanlık hizmetinin verilmesi önem taşımaktadır. Doğurganlık yaş grubundaki kadınlar, sağlık izlemleri sırasında cinsel yolla bulaşan hastalık riski açısından da değerlendirilmelidir. Ayrıca sık görülen kadın kanserleri olan meme kanseri ve rahim ağzı kanseri taraması da kadınlara yönelik 1. basamak sağlık hizmetlerinin önemli unsurları arasındadır. 

Kadın sağlığı hizmetleri ülkemizde 1. basamak sağlık kurumları tarafından verilebilir durumdadır. Başvurunun olması durumunda bu hizmetler hastaneler tarafından da verilebilir. Ancak hasta olmayan sağlıklı kişilerin, gerekli olup, olmadığını bilmeden periyodik olarak hastaneye başvurmasını beklemek rasyonel değildir. Bu nedenle kadın sağlığı hizmetlerinin, kendilerine koruyucu sağlık hizmetleri vermesi için organize olmuş 1. basamak sağlık kurumlarınca verilmesi beklenmektedir. Doğurganlık çağı sonrasında ise menapoz sonrası sağlık sorunları açısından sağlık izlemlerinin yürütülmesi önem taşımaktadır. 

DOĞRUGANLIK ÇAĞINDAKİ KADINLAR
KADIN SAĞLIĞI HİZMETLERİNE ULAŞAMIYOR

Şimdi ülkemizde TÜİK'in 2012 yılında yaptığı Sağlık Araştırması'nın sonuçlarını üzerinden kadın sağlığı hizmetlerini değerlendirmeye çalışalım. Aşağıdaki tablolardan Tablo 1'de son bir yıl içerisinde aile hekimi veya pratisyenden hizmet alan 15-75 yaş arası kadınların oranı görülmektedir.  

Tablo 1: 15-74 yaş arası kadınların yaş grubuna göre herhangi bir nedenle son 12 ayda aile hekimi veya pratisyenden hizmet alma durumu (TÜİK, Sağlık Araştırması, 2012)

Yaş
grubu
Hizmet alan
(%)
Hizmet almayan (%)
15-24
56,6
43,4
25-34
66,6
33,4
35-44
67,7
32,3
45-54
73,6
26,4
55-64
77,6
22,4
65-74
76,2
23,8


Bu tablodan da görüldüğü gibi son bir yıl içerisinde "herhangi bir nedenle" 1. basamak sağlık kurumunda başvuran 15-45 yaş arası kadınların oranı %68'in altındadır. Burada 1. basamak sağlık kurumuna kadın sağlığı dışında bir nedenle hizmet almak için başvuran kadınlara yönelik olarak, kadın sağlığı izlemlerinin eksiksiz yapıldığını varsaysak bile, ülkemizde doğurganlık çağı kadınlarının 3'te 1'inin kadın sağlığı açısından izlenmediği görülecektir. Başvuran her kadının, ek olarak kadın sağlığı izleminden geçirilmediğini hesaba katacak olursak, gerçek hizmet kapsayıcılığı oranının %50'nin altında olduğunu tahmin edebiliriz. 

Benzer şekilde Tablo 1'in bir başka verisi 45 yaşından sonraki dönemde kadınların 4'te 1'inin son bir yıl içinde 1. basamak sağlık kurumlarından hiç bir şekilde hizmet almadığını göstermektedir. Bu yönüyle başka nedenlerle başvuran kadınların tümüne menapoz dönemi sağlık izlemlerinin yapıldığını varsaysak bile menapoz dönemindeki kadınların önemli bir bölümünün gerekli kadın sağlığı hizmetini alamadığı ortaya çıkmaktadır. Doğurganlık çağı ve sonrası sağlık izlemlerinin yılda bir izlemle sınırlı kalmaması gerekliliği de sorunun cabası olmaktadır.

Bir de kadınlara yönelik kanser taraması hizmetlerinin durumuna bakalım. Tablo 2'de ise meme ve kanser taraması hedef grubunda yer alıp da taramadan geçirilmeyen kadınların oranı görülmektedir.  

Tablo 2: Kanser tarama programları kapsamında hizmet almamış olma durumu (TÜİK, Sağlık Araştırması, 2012)

Yaş
grubu
Hiç mamografi çektirmemiş
(%)
Yaş
grubu
Hiç smear taraması yaptırmamış
(%)
45-54
61,5
35-44
68,7
55-64
63
45-54
66,1
65-74
72,4
55-64
71,5


Tablo 2'den de görüleceği gibi, ülkemizde yaş grubu açısından riskli durumda olan kadınların, ne yazık ki 3'te 2'sinden fazlasının meme ve kanser taramalarından geçmediği görülmektedir. 




SONUÇ

Türkiye'de kadın sağlığı açısından çok çeşitli riskler bulunmaktadır. Ülkemizde çocuk gelin oranının %30-35 olduğu belirtilmektedir. (2)  Bu yönüyle ülkemiz koşullarında cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetleri, toplum sağlığı açısından kritik bir hizmet türüdür. Ergenlik dönemindeki genç kızlar ve genç erkeklerin bu hizmetin kapsayıcılığı dışında tutulması kabul edilemez. 

Benzer şekilde doğurganlık çağındaki kadınlar da gebelik ve doğumla ilgili risklerle karşı karşıyadır. Gebelik öncesi dönemde gerekli sağlık izlemi hizmetini almayan kadınların, sonraki dönemde sağlıklı gebelik süreci yaşamaları güvence altına alınamamaktadır. Ülkemizde menapoz dönemi sonrası kadın sağlığı hizmetlerinin sistemli bir şekilde yürütülebilmesi söz konusu değildir. Kadın kanserleri taramaları açısında da yapılandırılmış bir sağlık hizmeti yaklaşımının bulunduğu söylenemez. 

Bu yönüyle ülkemizde kadın sağlığı hizmetleri bitkisel tedavi ve akupunktur gibi kişilerin kendi tercih ve başvurusuna dayalı olarak sunulan hizmetlerden biri durumundadır. O zaman akla şu soru gelmektedir: Toplanan sağlık sigortası primleri ve vergiler nereye harcanıyor?

Dr. Deniz Akgün
Halk Sağlığı Uzmanı  



Kaynaklar:

1. TÜİK, Sağlık Araştırması, 2012. www.tuik.gov.tr

Anahtar sözcükler

koronavirüs (34) çevre kirliliği (30) Kovid-19 (29) hava kirliliği (22) kanser (22) pandemi (21) iş sağlığı (16) beslenme (12) bulaşıcı hastalıklar (11) salgın (11) kalp hastalıkları (10) pestisid (10) çevrecilik (10) egzersiz (9) içme suyu (9) işe bağlı sağlık sorunu (8) bağımlılık (7) iş kazası (7) kalp krizi (7) koronavirus (7) obezite (7) çocuk sağlığı (7) aile planlaması (6) aşı (6) birinci basamak sağlık (6) diyabet (6) işçi sağlığı (6) yoksulluk (6) cinsel yolla bulaşan hastalık (5) gıda güvenliği (5) işsizlik (5) kısırlık (5) stres (5) ölüm (5) akciğer kanseri (4) astım (4) ekonomik durgunluk (4) grip (4) iş güvenliği (4) otizm (4) rahim kanseri (4) sağlık finansmanı (4) zihinsel işlev (4) Bisfenol A (3) Kuş gribi (3) allerji (3) antibiyotik (3) antidepresan (3) asbest (3) besin zehirlenmesi (3) depresyon (3) doğurganlık (3) erken ölüm (3) gebelik (3) iklim değişikliği (3) iş gerilimi (3) kollesterol (3) korunma (3) kızamık (3) meme kanseri (3) sağlık (3) tedavi (3) verem (3) vitamin (3) yaşam süresi (3) ABD (2) HPV (2) KOAH (2) MERS (2) Suriye (2) akciğer hastalıkları (2) arsenik (2) ağrı kesici (2) cinsel ilişki (2) cinsellik (2) endokrin bozucular (2) eşitsizlik (2) finansal kriz (2) genç (2) gonore (2) hastalık (2) ilaç direnci (2) inme (2) kent (2) kent sağlığı (2) kondom (2) koruyucu sağlık (2) kronik hastalıklar (2) madde bağımlılığı (2) migren (2) nükleer santral (2) okul (2) prostat kanseri (2) romatizma (2) sıtma (2) tarama (2) zoonoz (2) çocuk felci (2) üreme sağlığı (2) şeker hastalığı (2) GDO (1) H7N7 (1) H7N9 (1) SARS (1) akrilamid (1) alkol (1) ambalajlı su (1) aşı karşıtlığı (1) baharat (1) bel soğukluğu (1) benzen (1) beyaz et (1) biber gazı (1) boğmaca salgını (1) cezaevi (1) damar sertliği (1) difteri (1) doğum defekti (1) doğum riski (1) düşük doğum ağırlığı (1) egzema (1) endometriosiz (1) endometrium (1) enfeksiyon (1) erken doğum (1) erken püberte (1) eroin (1) evde doğum (1) gastroşisiz (1) gelir düzeyi (1) genetik hastalıklar (1) hafıza (1) halı (1) hastane (1) hipotiroidizm (1) ilaç (1) ishal (1) istismar (1) iç ortam kirliliği (1) kabakulak (1) kadın sağlığı (1) kadın ölümlülüğü (1) kahvaltı (1) kahve (1) kan kanseri (1) kellik (1) kentsel dönüşüm (1) klamidya (1) kortikosteroid (1) kuduz (1) kuru göz (1) kuru temizlemeci (1) lenfoma (1) maden (1) meme gelişimi (1) mezotelyoma (1) modern yaşam (1) nanoteknoloji (1) neoliberalizm (1) nörolojik hastalıklar (1) parkinson (1) perflorin (1) psikososyal stres (1) psoriasiz (1) ruhsal sorun (1) salmonella (1) sağlık çalışanları (1) sigara (1) silikosiz (1) tek sağlık (1) vaka tanımı (1) yaşlı (1) yaşlı sağlığı (1) özelleştirme (1)