Pandemi nedeniyle sağlık hizmetlerine ulaşımın kesintiye uğraması ve ekonomik koşulların giderek kötüleşmesi ülkemizde verem hasta sayısının artmasına yol açabilir.
Dünya Sağlık Örgütü'nün 2022 yılı Küresel Verem Raporuna göre koronavirüs pandemisinin sağlık hizmetlerini kesintiye uğrattığı 2020 yılında dünya genelinde tespit edilen verem hastası sayısı azaldı. (Grafik 1) Ancak bu azalma gerçek bir azalma olmayıp, yeni hastalara tanı konulamamasından kaynaklanmaktaydı. Pandeminin sağlık hizmetleri üzerindeki etkisinin azaldığı 2021 yılında ise verem hasta sayısında tekrar yükselme olduğu görüldü. Sağlık hizmetlerine erişimin kesintiye uğradığı dönemde tespit edilemeyen verem hastalarının toplumda daha uzun süre bulaştırıcı olduğu düşünülebilir.
Dünya genelinden farklı olarak ülkemizde 2021 yılı ekonomik ve sosyal sorunların çarpıcı şekilde derinleştiği bir yıl oldu. Dünya genelinde gıda fiyatları 2021 yılında düşerken ülkemizde gıda enflasyonunun önü bir türlü alınamadı. Ülkemizde kontrolsüz şekilde yükselen gıda fiyatlarının kötü beslenenlerin sayısında artışa yol açması kaçınılmaz. Gıda fiyatlarının yanı sıra özellikle büyükşehirlerde konut kiralarında da önü alınamayan artışlar görüldü. Gıda fiyatları ve konut kirasındaki söz konusu artış eğilimi ülkemizde geniş toplum kesimlerinin temel gereksinimlerini karşılayamamasına yol açmış bulunuyor.
Verem hasta sayısında artışa neden olan en önemli değişkeni kötü beslenme oluşturuyor. (Grafik 2) Pandeminin yol açtığı sağlık hizmetlerine ulaşama durumu ile devamında ekonomik ve sosyal koşulların giderek kötüleşmesi nedeniyle ülkemizde önümüzdeki dönemde verem hasta sayısında artış olabileceğini göz önünde bulundurmak gerekiyor. Bu konuda karşılaştırma yapmaya elverecek resmi istatistikler bulunmasa da özellikle çocuklar arasında kötü beslenmenin arttığı bildiriliyor. Toplumda kötü beslenen kişi sayısı yüzde 10'un üzerine çıktığında yeni verem hasta sayısı 100.000'de 50'nin üzerine çıkıyor ki (Grafik 3), bu veri önümüzdeki dönemde ülkemizde verem hasta sayısında ciddi artış olmasının muhtemel olduğunu gösteriyor. Var olan olağanüstü koşullarda toplumun temel gereksinimlerini karşılamayan kesimlerine temel gıda desteğinin sağlanması gerekli.