Ülkeler arasında Kovid-19
hastalarının ölüm oranı %0 ile %12 arasında değişiyor. Bu
değişkenliğin ülkelerin salgının farklı aşamasından
bulunması, nüfusun içindeki yaşlı oranı, uygulanan tedavi
protokollerinin farklı olması ya da Kovid-19'a bağlı ölüm
tanımının farklı olmasından kaynaklanabileceği tahmin ediliyor.
Konuyla ilgili Lancet
dergisinde yayınlanan bir araştırmada ise ülkeler arasında
Kovid-19 ölüm oranı farklılığının ülkelerin politik durumu
ile ilişkili olabileceği sonucuna ulaşıldı. Çalışmanın
bulgularına göre bir ülkede yönetim liberal demokrasiye ne kadar
yakınsa, hastalar arasında Kovid-19 ölümlerinin oranı o kadar
artıyor. Otokrasiyle yönetilen ülkelerde ise Kovid-19 ölümlerinin
oranı demokrasiyle yönetilen ülkere göre daha az. Çalışmada
Güney Doğu Asya ülkelerinin çoğu otokrasiye yakın ülkeler
olarak değerlendirilirken, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika ülkeleri
ise liberal demokrasi ile yönetilen ülkeler olarak kabul edilmiş.
Ülkelerin politik durumunun dışında Kovid-19 ölüm oranını
etkileyen bir diğer faktörün ise hastane yatak sayısı olduğu
sonucuna ulaşılmış.* Ülkelerin nüfus başına düşen hastane
yatağı sayısı arttıkça Kovid-19'a bağlı ölüm oranı
azalıyor.
Grafik: Ülkelerin politik rejimine göre ilk 100 hastadan sonra olgu ölüm hızı
Bu sonuçlar genel olarak
Batı tipi demokrasi ile yönetilen ülkelerin toplumun sağlığını
koruma açısından zaafiyete sahip olduğunu düşündürüyor.
Araştırmanın raporunda belirtildiği gibi Batı tipi demokrasiden
uzak ve kollektivist yapıdaki toplumlarda kısıtlamalara daha fazla
uyum gösterilmesi, Kovid-19 ölümlerinin daha az görülmesine yol
açmış olabilir. Ancak bu ülkelerde Kovid-19 ölümlerinin daha az
görülmesinin bir diğer olası nedeninin ise Kovid-19'a bağlı
ölüm tanımlamasındaki farklılıklar olabileceği düşünülüyor.
Avrupa Hastalık Kontrol Merkezi (ECDC) ülkeler arası karşılaştırma
yapılabilmesi için Kovid-19 ölüm bildiriminde DSÖ'nün
sınıflamasına uyulmasını öneriyor. Buna göre Kovid-19 olduğu
düşünülen bir kişi öldüğünde Pcr testi pozitif ise kesin
Kovid 19, negatif ise olası Kovid-19 olarak kabul edilmesi ve Kovid
19 ölümlerine dahil edilmesi gerekiyor. Çünkü kesin tanı
konulması için gerekli olan Pcr testi pozitifliği hastaların
hepsinde ortaya çıkmayabiliyor. Kovid-19 hastalarının bazı
durumlarda yarısından azında Pcr testi pozitif bulunuyor. Bu
nedenle Kovid-19 ölüm oranı yüksek olan Belçika gibi bazı
ülkelerde olası ölümler de Kovid-19 ölümlerine dahil ediliyor.
Ancak İngiltere ve Türkiye gibi bazı ülkelerde ise Kovid-19
olduğu düşünülen bir kişide eğer Pcr testi negatif çıkmış
ya da test yapılmamışsa Kovid-19'dan ölmüş sayılmıyor.
Kovid-19 tanısını
destekleyen tıbbi bulguların varlığına rağmen Pcr testi negatif
çıkmış olan hasta sayısı ve bu hastaların ne kadarının
öldüğünün kamuoyu ile paylaşılmaması, Tükiye'deki salgın
kontrol çalışmalarının değerlendirilmesi ve iyileştirilmesini
güçleştiriyor. Yukarıda bulgularını özetlediğimiz çalışmada,
verileri analiz edilen ülkeler arasında Türkiye bulunmuyordu.
Ancak Türkiye'nin Kovid-19 ölüm oranının görece düşük olduğu
ve bu yönüyle çalışmada verileri analiz edilen ülkeler arasında
otokratik ülkelere benzediği söylenebilir. Araştırmada
kullanılmış olan ülkelerin demokrasi açısından
derecelendirilmesine yönelik 2018 yılına ait veri setine göre ise
Türkiye seçimli otokrasiyle yönetilen ülkeler arasında yer
alıyor.** Ülkeler arasındaki Kovid-19 ölüm oranı farklılığının
olası nedenlerini irdeleyen söz konusu araştırmanın bulgularına
uyarlayacak olursak, Türkiye'de Kovid-19 ölüm oranının düşük
olmasının iki mantıklı açıklaması olabilir: Ya saymayı
bilmiyoruz ya da veriye dayalı salgın yönetiminin öneminin
farkında değiliz!
Kaynak:
*: Why does COVID-19 case
fatality rate vary among countries?
https://papers.ssrn.com/sol3/papers.cfm?abstract_id=3576892