28 Mart 2020 Cumartesi

Salgın kontrol çalışmaları için her şeyden önce işleyen bir sürveyans sistemi gerekir

Covid-19 pandemisinin bilimsel yöntemle yönetilmesi için işleyen bir sürveyans sisteminin gerekli olduğunu belirtmemiz gerekiyor.

İşleyen bir sürveyans sisteminin bulunması, tanı testleri, yeterli hastane yatağı ve yoğun bakım ünitesi ile koruyucu ekipman kadar, hatta bunlardan daha fazla önem taşıyor. Çünkü Covid-19 hastalığına yönelik işleyen bir sürveyans sisteminiz yoksa ne önlem almanız gerektiğini ve alınan önlemlerin ne kadar işe yaradığını tahmin edemezsiniz.

İşleyen bir sürveyans sistemi için salgının başlangıcından itibaren aynı yöntemle hastalık verilerinin toplanması ve analiz edilmesi gerekiyor. Türkiye'de ilk doğrulanmış Covid-19 hastası 11 Mart tarihinde saptandı. 19 Mart 2020 tarihinde ise önceden bilinen ve yurt dışından gelmiş hastalarla ilişkisi gösterilemeyen hastalar saptanmaya başlandı. Sonraki günlerde vaka tanımları değiştirilerek ve tanı testi yaygınlaştırılarak doğrulanmış Covid-19 hasta verileri farklılaşan yöntemlerle elde edildi. Bu süreç sırasında hem uygulanma olanağına sahip bulunan test sayısı, hem de olgu tanımları sıkça değişikliğe uğradığı için hastalığın toplumdaki seyri ile ilgili standart bir yöntemle veri toplanması sağlanmamış oldu. Şimdi sıklığı gerçekten arttığı için mi, yoksa daha fazla test yapıldığı için mi daha fazla hasta tespit ediliyor sorusunun yanıtı belirsiz kalmış oldu.

Covid-19 hastalığı ile işleyen bir sürveyans sistemi için ise iki seçenekten birinin tercih edilmesi uygun olurdu. Bunlardan biri var olan olgu tanımlarından birinin salgın süreci boyunca değişmeyecek şekilde belirlenmesi ve bu şekilde hastalığın toplumdaki seyrinin mercek altına alınmasıydı. Bunun için olgu tanımına uygun bütün olası olgulara test yapılması gerekirdi. İlk başta test olanakları yetersiz olduğu için bu yöntem pek uygulanabilir değildi ise, diğer seçenek olan sendromik sürveyans seçeneği tercih edilebilirdi. Kesin tanı koyduracak testlerin yaygın olarak kullanılamadığı durumda sendromik sürveyansla, yani klinik tablo ya da klinik tablo ile birlikte destekleyici bazı testlerin kullanılması yoluyla hastalık verilerinin elde edilmesi amaçlanabilirdi. Covid-19 özelinde sendromik sürveyans için  kullanılabilecek olgu tanımlamalarının bir örneğini aşağıda veriyorum.

Covid-19 olgu tanımı

Şüpheli olgu: 
a-) Ateş ve öksürük ya da solunum sıkıntısı olan ve burun akıntısı olmayan kişi
b-) Ağır alt solunum yolu enfeksiyonu olan kişi

Olası olgu:
Epidemiyolojik öyküsü olan şüpheli olgu

Kesin olgu: 
Laboratuvar testiyle doğrulanmış şüpheli ya da olası olgu

Yukarıdaki örnekte sendromik sürveyans ile geleneksel sürveyans yöntemleri bir arada kullanılmıştır. Bu ya da buna benzer şekilde sendromik sürveyans aracılığıyla şüpheli olguların sayısının, yaş ve cinsiyet özelliklerinin, klinik durumlarının izlenebilmesi yoluyla, Pandemi sırasında salgın kontrolü amacıyla alınan önlemlerin etkisinin izlenmesi olanaklı olabilirdi. Bu şekilde yeni bazı önlemlerin gerekli olup, olmadığının salgın dönemi boyunca tutarlı şekilde değerlendirilmesi de söz konusu olabilirdi.



Anahtar sözcükler

koronavirüs (34) çevre kirliliği (30) Kovid-19 (29) hava kirliliği (22) kanser (22) pandemi (21) iş sağlığı (16) beslenme (12) bulaşıcı hastalıklar (11) salgın (11) kalp hastalıkları (10) pestisid (10) çevrecilik (10) egzersiz (9) içme suyu (9) işe bağlı sağlık sorunu (8) bağımlılık (7) iş kazası (7) kalp krizi (7) koronavirus (7) obezite (7) çocuk sağlığı (7) aile planlaması (6) aşı (6) birinci basamak sağlık (6) diyabet (6) işçi sağlığı (6) yoksulluk (6) cinsel yolla bulaşan hastalık (5) gıda güvenliği (5) işsizlik (5) kısırlık (5) stres (5) ölüm (5) akciğer kanseri (4) astım (4) ekonomik durgunluk (4) grip (4) iş güvenliği (4) otizm (4) rahim kanseri (4) sağlık finansmanı (4) zihinsel işlev (4) Bisfenol A (3) Kuş gribi (3) allerji (3) antibiyotik (3) antidepresan (3) asbest (3) besin zehirlenmesi (3) depresyon (3) doğurganlık (3) erken ölüm (3) gebelik (3) iklim değişikliği (3) iş gerilimi (3) kollesterol (3) korunma (3) kızamık (3) meme kanseri (3) sağlık (3) tedavi (3) verem (3) vitamin (3) yaşam süresi (3) ABD (2) HPV (2) KOAH (2) MERS (2) Suriye (2) akciğer hastalıkları (2) arsenik (2) ağrı kesici (2) cinsel ilişki (2) cinsellik (2) endokrin bozucular (2) eşitsizlik (2) finansal kriz (2) genç (2) gonore (2) hastalık (2) ilaç direnci (2) inme (2) kent (2) kent sağlığı (2) kondom (2) koruyucu sağlık (2) kronik hastalıklar (2) madde bağımlılığı (2) migren (2) nükleer santral (2) okul (2) prostat kanseri (2) romatizma (2) sıtma (2) tarama (2) zoonoz (2) çocuk felci (2) üreme sağlığı (2) şeker hastalığı (2) GDO (1) H7N7 (1) H7N9 (1) SARS (1) akrilamid (1) alkol (1) ambalajlı su (1) aşı karşıtlığı (1) baharat (1) bel soğukluğu (1) benzen (1) beyaz et (1) biber gazı (1) boğmaca salgını (1) cezaevi (1) damar sertliği (1) difteri (1) doğum defekti (1) doğum riski (1) düşük doğum ağırlığı (1) egzema (1) endometriosiz (1) endometrium (1) enfeksiyon (1) erken doğum (1) erken püberte (1) eroin (1) evde doğum (1) gastroşisiz (1) gelir düzeyi (1) genetik hastalıklar (1) hafıza (1) halı (1) hastane (1) hipotiroidizm (1) ilaç (1) ishal (1) istismar (1) iç ortam kirliliği (1) kabakulak (1) kadın sağlığı (1) kadın ölümlülüğü (1) kahvaltı (1) kahve (1) kan kanseri (1) kellik (1) kentsel dönüşüm (1) klamidya (1) kortikosteroid (1) kuduz (1) kuru göz (1) kuru temizlemeci (1) lenfoma (1) maden (1) meme gelişimi (1) mezotelyoma (1) modern yaşam (1) nanoteknoloji (1) neoliberalizm (1) nörolojik hastalıklar (1) parkinson (1) perflorin (1) psikososyal stres (1) psoriasiz (1) ruhsal sorun (1) salmonella (1) sağlık çalışanları (1) sigara (1) silikosiz (1) tek sağlık (1) vaka tanımı (1) yaşlı (1) yaşlı sağlığı (1) özelleştirme (1)