Haberde Düzce'de sağlık çalışanlarının bu durumu protesto ettiği belirtiliyor. Ancak depreme dayanıklı olmayan sağlık kurumları sorununun pek dikkatleri çekmeyen bir başka boyutu daha var. Bu kurumların büyük bölümünün yakın tarihlerde inşa edilmiş olduğu biliniyor.
Oysa depreme dayanıklı kentler oluşturma konusunda sağlık sektörüne önemli görevler düşmektedir. Olası bir depreme karşı sağlık kurumlarının dayanıklı olmasının yaşamsal önemi bulunuyor.
Depreme dayanıklı olmayan ve bu nedenle yıkılması gereken sağlık kurumu haberleri ile karşılaşıyoruz ancak bu kurumların kimler tarafından inşa edildiğini, ihale sürecinin kimler tarafından yürütüldüğünü, teknik şartnamelerinin kimlerin hazırladığını, kimlerin bu yapıların muaynene kabul komisyonlarında yer aldığını ve teslim alınmasını onayladığından haberdar olmuyoruz. Sahi depreme dayanıklı olmadığı ortaya çıkan saglik kurumlarını kim inşa ediyor, kim teslim alıyor?