22 Aralık 2023 Cuma

Su yumuşatma uygulamalarının sağlık üzerine olası etkileri

Kalsiyum ve magnezyum iyonlarının varlığı suya sertlik özelliği kazandırmakta olup, kalsiyum ve magnezyum miktarı yüksek sular sertliği yüksek suları oluşturmaktadır. 

Sertliği yüksek sular, su kullanılan cihazların kireçlenmesine ve korozyonuna yol açabilmekte ve el yıkama sırasında temizlik amacıyla kullanılan sabunun etkisini azaltabilmektedir. Ayrıca suyun sertliğinin yüksek olması içme suyu olarak tadını da olumsuz etkilemektedir. Bu etkileri nedeniyle suların değişik yöntemler kullanılarak yumuşatılması yoluna gidildiği bilinmektedir. Suyun yumuşatılması ise kullanılan yönteme bağlı olarak su kalitesi üzerine çeşitli etkilere yol açabilmektedir.  

Su yumuşatma sistemlerinde genel olarak çöktürme, iyon değiştirme veya membran ayrıştırma yöntemlerinden biri kullanılmaktadır. Sıklıkla kullanılan bir yöntem olan güçlü asit iyon değiştirme yönteminde suya sertlik veren kalsiyum ve magnezyum iyonlarının sodyum iyonu ile değiştirilmesi söz konusu olmaktadır. Katyon değişimine dayalı ve değişim için tuzun kullanıldığı su yumuşatma sistemlerimde suda kalsiyum ve magnezyum iyonları azalırken sodyum iyonu miktarında artışa olmaktadır. Sodyumun kullanıldığı katyon değişimine dayalı su yumuşatma sistemlerinin sağlık üzerine olası etkileri şu şekildedir: 

Su yumuşatma uygulamalarının sudaki kalsiyum miktarı açısından yol açabileceği sağlık etkileri:

Kalsiyum diş gelişimi açısından önemli bir mineraldir. Diyette diğer besinlerden yeteri kadar kalsiyum alınmadığı durumlarda suda bulunan kalsiyum iyonunun azalması, diş gelişimi açısından olumsuz etkilere yol açabilir. 

Kalsiyum atopik egzema için ise risk faktörüdür. İçme suyunda bulunan kalsiyumun azalması atopik egzema hastalığını olumlu etkileyebilir. 

Su yumuşatma uygulamalarının sudaki magnezyum miktarı açısından yol açabileceği sağlık etkileri:

Magnezyumun diyette yeterli miktarda alınması kalp-damar hastalıklarından korunma açısından önemlidir. Diyette diğer besinlerden yeteri kadar magnezyum alınmadığı durumlarda içme suyundaki magnezyum mineralinin azalması kalp damar hastalıklar açısından olumsuz etkiye yol açabilir.  

Su yumuşatma uygulamalarının sudaki sodyum miktarı açısından yol açabileceği sağlık etkileri:

Katyon değişimine dayalı su yumuşatma sistemleri sudaki sodyum mineralinin miktarını ılımlı düzeyde arttırabilmektedir. Bu düzeydeki artış sağlıklı kişiler için risk oluşturmamakla birlikte diyette tuz kısıtlamasının uygulandığı hipertansiyon hastalarında tansiyon yükselmesine yol açabilir. 

Sonuç:

İçme suyunun yumuşatılması işlemleri su kalitesi üzerine çeşitli etkilere yol açabilmektedir. Katyon değişimine dayalı su yumuşatma sistemlerinin kullanılması durumunda sudaki kalsiyum ve magnezyum miktarının azalmasının sağlık üzerine olumsuz etkilerinin ortaya çıkmaması için diyette kalsiyum ve magnezyumun alımının yeterli olması önem taşımaktadır. Katyon değişimine dayalı güçlü asit iyon değiştirme yöntemi ile suyun yumuşatıldığı durumlarda suda sodyum miktarı ılımlı şekilde yükselebilmektedir. Tuz kısıtlaması uygulanan hipertansiyon hastalarının bu yöntemler yumuşatılmış suyu içme suyu olarak tüketmemesi önerilmektedir.

Anahtar sözcükler

koronavirüs (34) çevre kirliliği (30) Kovid-19 (29) hava kirliliği (22) kanser (22) pandemi (21) iş sağlığı (16) beslenme (12) bulaşıcı hastalıklar (11) salgın (11) kalp hastalıkları (10) pestisid (10) çevrecilik (10) egzersiz (9) içme suyu (9) işe bağlı sağlık sorunu (8) bağımlılık (7) iş kazası (7) kalp krizi (7) koronavirus (7) obezite (7) çocuk sağlığı (7) aile planlaması (6) aşı (6) birinci basamak sağlık (6) diyabet (6) işçi sağlığı (6) yoksulluk (6) cinsel yolla bulaşan hastalık (5) gıda güvenliği (5) işsizlik (5) kısırlık (5) stres (5) ölüm (5) akciğer kanseri (4) astım (4) ekonomik durgunluk (4) grip (4) iş güvenliği (4) otizm (4) rahim kanseri (4) sağlık finansmanı (4) zihinsel işlev (4) Bisfenol A (3) Kuş gribi (3) allerji (3) antibiyotik (3) antidepresan (3) asbest (3) besin zehirlenmesi (3) depresyon (3) doğurganlık (3) erken ölüm (3) gebelik (3) iklim değişikliği (3) iş gerilimi (3) kollesterol (3) korunma (3) kızamık (3) meme kanseri (3) sağlık (3) tedavi (3) verem (3) vitamin (3) yaşam süresi (3) ABD (2) HPV (2) KOAH (2) MERS (2) Suriye (2) akciğer hastalıkları (2) arsenik (2) ağrı kesici (2) cinsel ilişki (2) cinsellik (2) endokrin bozucular (2) eşitsizlik (2) finansal kriz (2) genç (2) gonore (2) hastalık (2) ilaç direnci (2) inme (2) kent (2) kent sağlığı (2) kondom (2) koruyucu sağlık (2) kronik hastalıklar (2) madde bağımlılığı (2) migren (2) nükleer santral (2) okul (2) prostat kanseri (2) romatizma (2) sıtma (2) tarama (2) zoonoz (2) çocuk felci (2) üreme sağlığı (2) şeker hastalığı (2) GDO (1) H7N7 (1) H7N9 (1) SARS (1) akrilamid (1) alkol (1) ambalajlı su (1) aşı karşıtlığı (1) baharat (1) bel soğukluğu (1) benzen (1) beyaz et (1) biber gazı (1) boğmaca salgını (1) cezaevi (1) damar sertliği (1) difteri (1) doğum defekti (1) doğum riski (1) düşük doğum ağırlığı (1) egzema (1) endometriosiz (1) endometrium (1) enfeksiyon (1) erken doğum (1) erken püberte (1) eroin (1) evde doğum (1) gastroşisiz (1) gelir düzeyi (1) genetik hastalıklar (1) hafıza (1) halı (1) hastane (1) hipotiroidizm (1) ilaç (1) ishal (1) istismar (1) iç ortam kirliliği (1) kabakulak (1) kadın sağlığı (1) kadın ölümlülüğü (1) kahvaltı (1) kahve (1) kan kanseri (1) kellik (1) kentsel dönüşüm (1) klamidya (1) kortikosteroid (1) kuduz (1) kuru göz (1) kuru temizlemeci (1) lenfoma (1) maden (1) meme gelişimi (1) mezotelyoma (1) modern yaşam (1) nanoteknoloji (1) neoliberalizm (1) nörolojik hastalıklar (1) parkinson (1) perflorin (1) psikososyal stres (1) psoriasiz (1) ruhsal sorun (1) salmonella (1) sağlık çalışanları (1) sigara (1) silikosiz (1) tek sağlık (1) vaka tanımı (1) yaşlı (1) yaşlı sağlığı (1) özelleştirme (1)