Ekolojik yapı, kültürel miras ve turizm olumsuz etkilenebilir
Her ne kadar kum madenciliği kömür ve altın madenciliği gibi çevre kirliliğine yol açma riski yüksek bir madencilik türü olmasa da denetimsiz ve kaçak olarak gerçekleştirilen kum çıkarma işleminin diğer madencilik faaliyetleri gibi hatta daha yüksek çevresel kirlenme riskine yol açabileceği bilinmektedir. Kumul tepelerindeki kumun başka bölgelere taşınması bölgenin doğal ve arkeolojik SİT alanı olma özelliklerine yönelik tahrip edici bir müdahale olduğu açıktır. Patara sahili Türkiye'nin ikinci en uzun sahil şeridi olup, kumul tepeleri bölgenin karakteristik coğrafik özellikleri arasında yer almaktadır. Arkeloljik SİT alanı olarak Patara ören yeri de kumul tepeleri ve Patara sahil şeridini ile bütünlük oluşturan tarihi kültürel miras özelliği taşımaktadır. Patara plajı genişliği ve uzunluğu nedeniyle geçmişte Yeşilçam filmleri tarafından çöl sahnelerinde fon olarak kullanıldığı bilinmektedir. Bu alandaki kumulların başka alanlara taşınması bölgenin kültürel ve arkeolojik değerini olumsuz etkileyebilecektir. Bu tarz müdahaleler bölgenin fauna ile florasını olumsuz etkileyebileceği ve yer altı sularının kirlenmesine yol açabileceği değerlendirilmektedir.
Yer altı sularının kirlenme riski
Yapılan incelemede binlerce yıllık süre zarfında oluşmuş olan kumul tepelerindeki kumulun çeşitli seferlerle bölgeden taşınması sonrasında bazı bölgelerde kumul çukurlarının oluştuğu görülmüştür. Bu kumul çukurlarına rüzgar ve yağmur suyu ile çeşitli atık maddelerin birikmesi söz konusu olabilir. Ayrıca sera atıkları ve vidanjörle taşınan kanalizasyon atıklarının da zaman zaman bölgeye kaçak olarak boşaltıldığı bilgisi alınmıştır. Gerek bölgeye bırakılan sera atıkları ve kanalizasyon atıklarının gerekse de rüzgar ve yağmur suyu ile taşınabilecek başta sera atıkları olmak üzere çeşitli çevresel atıkların, oluşan kumul çukurlarında birikerek çevre sağlığı riskine yol açabileceği değerlendirilmiştir. Kumul tepelerinin yükseltilerinde bazı yerlerde 3-4 metreye varan kayıpların oluştuğu ve bölgede 2-3 metre derinden yer altı suyuna ulaşılabildiği dikkate alındığında kumul tepelerinin kumul çukuruna dönüşmüş olmasının kumun süzme kapasitesinin azalması yoluyla bölgede yer altı sularının kirlenmesi riskine yol açtığı sonucuna ulaşılmıştır.
Hazırlanacak teknik rapor mahkemeye sunulacak
Tarım Orman İş Sendikası ve Türkiye Ormancılar Derneği ve TMMOB Orman Mühendisleri odası İzmir şubesi başta olmak üzere, TMMOB’ye bağlı Ziraat, Çevre, Kimya, Jeoloji mühendisleri odalarından birer temsilci, Antalya Barosundan 2 avukat ile Antalya Tabip Odası’ndan 1 hekim ile oluşturulan 25 kişilik teknik ve akademik ekiple hazırlanacak Teknik Raporun, yargı sürecine dahil edilmesi planlanıyor.