Bunlardan biri BM'den prezervatif isteyen Türkiye'deki seks işçileri ile ilgiliydi. Habere göre Kırmızı Şemsiye Derneği Başkanı Kemal Ördek, Türkiye'deki seks işçilerinin sağlık kurumlarından artık eskisi gibi prezervatif temin edemediklerini belirtiyor. Halk sağlığı yöneticilerinin de kendileriyle görüşmekten, "fuhuşu meşrulaştırma durumuna düşmemek için" kaçındıklarını belirtiyor. İlgili haber için lütfen tıklayınız.
İkinci haber ise Türkiye'de HIV/AIDS hastalığının yayılmasıyla ilgili. Bu haberde ise 2000 yılında 158 olan yeni tanı konulan HIV/AIDS'li sayısının, 2013 yılında 1200'e ulaştığı belirtiliyor. İlgili haber için lütfen tıklayınız.
Şimdi Nasrettin Hoca gibi "Eğer kedi buysa ciğer nerede?" diye sormadan edemiyorum. AIDS hastalığının son dönemde yayılma hızı artıyorsa, risk grubundaki kişilere ücretsiz prezervatif dağıtılması uygulamasında neden aksamalar olmaktadır? Riski grubundakilere prezervatif dağıtırsak, gayri ahlaki ilişkileri meşrulaştırmış oluruz şeklindeki bir düşüncenin sağlık yönetimi içinde taraftar bulması kabullenilebilir bir durum mudur? Bu anlayışa sahip yöneticiler toplum sağlığı risklerinden ülkemizi koruyabilecekler midir?
Dr. Deniz Akgün