30 Nisan 2013 Salı

KIZAMIK SALGININ NEDENİ SAĞLIKTAKİ ÖZELLEŞTİRME OLABİLİR Mİ?

Trakya Üniversitesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı öğretim üyelerinden Prof. Dr. Muzaffer Eskiocak'ın verdiği bilgilere göre ülkemizde kızamık salgını devam ediyor. 


Bildirilen olgu sayısı 2012’de 349 iken 2013’te Ocak: 584; Şubat: 1085 ve Mart: 1088 olmak üzere toplam 2757 olguya ulaşmış bulunuyor. Eskiocak'a göre  salgının sürmesi kızamığa karşı toplum bağışıklığının yetersizliğini, birincil koruma ve salgın kontrol önlemlerin alınmasında sorun olduğunu düşündürmekte.  Hastaneye yatan ve ölen hasta olmayışı sevindirici olsa da bu durum geçmiş bilimsel verilerle uyumsuz. Bu durum hastalıkla ilgili bildirim yapılmamış olması olasılığını düşündürüyor. 

SAĞLIK BAKANLIĞI'NA GÖRE SALGIN YOK

Sağlık Bakanlığı ise olaya başka bir pencereden bakıyor. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Torunoğlu basına yansıyan açıklamasında, kızamığın görülmesinin beklenen bir durum olduğunu, dünyada zaman zaman böyle durumların yaşandığını belirtiyor. Torunoğlu'nun konuyla ilgili yaptığı açıklama şu şekilde: "Bunun temel nedeni de halen bize yakın ilişkisi olması nedeniyle Avrupa bölgesinde vakaların çok yoğun şekilde görülüyor olmasıdır. Bunlar, çeşitli nedenlerle geliş gidişler sırasında Türkiye'ye bu sırada sirayet edebiliyor. Bilim Kurulu da yaptığı değerlendirmede, bunun bir salgın olmadığını, kontrollü bir vaka artışı olduğunu ortaya koydu" dedi. (2)

Ancak geçmişte başta eski Sağlık Bakanı Recep AKDAĞ olmak üzere Sağlık Bakanlığı yetkilileri ülkemizde kızamık hastalığının artık görülmemesiyle övünmekteydiler. Bunu da uygulanan sağlık politikalarının başarılı olmasına bağlamaktaydılar. 

AVRUPA'DA KIZAMIK SALGINI NEDEN ÇIKTI

Kızamık salgının Türkiye'den önce görüldüğü Avrupa ülkelerinde bunun nedeninin aşıyla ilgili kamuoyunda oluşan çekincelerden kaynaklandığı düşünülmekte. 1998 yılında Andrew Wakefield isimli bir araştırmacı Lancet Dergisi'nde yayınlanan bir araştırma yazısında kızamık virüsü içeren aşıların otizme yol açabileceğini iddia etmişti. Daha sonra Avrupa'da kızamık içeren aşılara karşı bir çekince ortaya çıkmış ve aşı oranları düşmüştü. (3)  Ancak benzer bir durum Türkiye için geçerli değil. 

TÜRKİYE'DE KIZAMIK SALGININ NEDENLERİ İRDELENMELİDİR

Kamusal sorumluluğu olan sağlık yöneticilerinin yapması gereken Türkiye'de kızamık salgının neden ortaya çıktığı konusunu irdelemektir. Salgının nedeni aşılama oranlarının düşünüldüğü gibi yüksek olmaması mı? Yoksa bağışıklama öncesinde uyulması gereken soğuk zincir (aşıların +2; +8 Cderecede saklanması) koşullarının bozulması mı? Bu sorulara bilimsel yaklaşımla yanıt aranmalıdır.

KIZAMIK SALGINI SAĞLIKTA ÖZELLEŞTİRMENİN SONUCU OLABİLİR Mİ?

Son yıllarda Dünya Bankası desteğiyle yürütülen yapılan aile hekimliği reformu ile birlikte aşılamayı yapan sağlık birimleri kendi buzdolabını kendi alan, elektrik faturasını kendisi ödeyen aile işletmelerine dönüştürüldü. Ayrıca sağlık kurumlarını daha verimli işletme gerekçesiyle birinci basamak sağlık kurumlarında (sağlık ocakları) çalışan ebe/hemşire sayısı da azaltıldı ve daha az sayıda hemşirenin daha büyük bir nüfusa hizmet vermesi beklenir hale geldi. Bu sorunlara nasıl çözüm aranacağı sağlık bürokrasisinin öncelikli görevlerinden biri olarak kabul edilmeli. Ancak hepsinden önce, "ülkemizde salgın yok, kontrollü vaka artışı var" gibi cambazlıklardan vazgeçilmesi gerekiyor. 


Kaynaklar:

1. Eskiocak M. TÜRKİYE 2013’ün İLK 3 AYINDA GÖRÜLEN  KIZAMIK VAKALARI ÜZERİNE DEĞERLENDİRMELER. halksaglikcilar@yahoogroups.com yazışmaları.  


2. http://www.ntvmsnbc.com/id/25438888/?utm_source=habersaglik&utm_medium=twitter

3. http://www.thestandard.com.hk/breaking_news_detail.asp?id=35035&icid=4&d_str=

Anahtar sözcükler

koronavirüs (34) çevre kirliliği (30) Kovid-19 (29) hava kirliliği (22) kanser (22) pandemi (21) iş sağlığı (16) beslenme (12) bulaşıcı hastalıklar (11) salgın (11) kalp hastalıkları (10) pestisid (10) çevrecilik (10) egzersiz (9) içme suyu (9) işe bağlı sağlık sorunu (8) bağımlılık (7) iş kazası (7) kalp krizi (7) koronavirus (7) obezite (7) çocuk sağlığı (7) aile planlaması (6) aşı (6) birinci basamak sağlık (6) diyabet (6) işçi sağlığı (6) yoksulluk (6) cinsel yolla bulaşan hastalık (5) gıda güvenliği (5) işsizlik (5) kısırlık (5) stres (5) ölüm (5) akciğer kanseri (4) astım (4) ekonomik durgunluk (4) grip (4) iş güvenliği (4) otizm (4) rahim kanseri (4) sağlık finansmanı (4) zihinsel işlev (4) Bisfenol A (3) Kuş gribi (3) allerji (3) antibiyotik (3) antidepresan (3) asbest (3) besin zehirlenmesi (3) depresyon (3) doğurganlık (3) erken ölüm (3) gebelik (3) iklim değişikliği (3) iş gerilimi (3) kollesterol (3) korunma (3) kızamık (3) meme kanseri (3) sağlık (3) tedavi (3) verem (3) vitamin (3) yaşam süresi (3) ABD (2) HPV (2) KOAH (2) MERS (2) Suriye (2) akciğer hastalıkları (2) arsenik (2) ağrı kesici (2) cinsel ilişki (2) cinsellik (2) endokrin bozucular (2) eşitsizlik (2) finansal kriz (2) genç (2) gonore (2) hastalık (2) ilaç direnci (2) inme (2) kent (2) kent sağlığı (2) kondom (2) koruyucu sağlık (2) kronik hastalıklar (2) madde bağımlılığı (2) migren (2) nükleer santral (2) okul (2) prostat kanseri (2) romatizma (2) sıtma (2) tarama (2) zoonoz (2) çocuk felci (2) üreme sağlığı (2) şeker hastalığı (2) GDO (1) H7N7 (1) H7N9 (1) SARS (1) akrilamid (1) alkol (1) ambalajlı su (1) aşı karşıtlığı (1) baharat (1) bel soğukluğu (1) benzen (1) beyaz et (1) biber gazı (1) boğmaca salgını (1) cezaevi (1) damar sertliği (1) difteri (1) doğum defekti (1) doğum riski (1) düşük doğum ağırlığı (1) egzema (1) endometriosiz (1) endometrium (1) enfeksiyon (1) erken doğum (1) erken püberte (1) eroin (1) evde doğum (1) gastroşisiz (1) gelir düzeyi (1) genetik hastalıklar (1) hafıza (1) halı (1) hastane (1) hipotiroidizm (1) ilaç (1) ishal (1) istismar (1) iç ortam kirliliği (1) kabakulak (1) kadın sağlığı (1) kadın ölümlülüğü (1) kahvaltı (1) kahve (1) kan kanseri (1) kellik (1) kentsel dönüşüm (1) klamidya (1) kortikosteroid (1) kuduz (1) kuru göz (1) kuru temizlemeci (1) lenfoma (1) maden (1) meme gelişimi (1) mezotelyoma (1) modern yaşam (1) nanoteknoloji (1) neoliberalizm (1) nörolojik hastalıklar (1) parkinson (1) perflorin (1) psikososyal stres (1) psoriasiz (1) ruhsal sorun (1) salmonella (1) sağlık çalışanları (1) sigara (1) silikosiz (1) tek sağlık (1) vaka tanımı (1) yaşlı (1) yaşlı sağlığı (1) özelleştirme (1)