TMMOB Ankara İl Koordinasyon kurulu tarafından yapılan açıklamada çocukların psikolojisinde geri dönüşsüz yaralara yol açabileceği belirtildi.
Açıklamada okul öncesi eğitimin, etkinlik ağırlıklı, ders saati mantığının dışında ve oyun esaslı olarak çocukların yaşlarına uygun programları içerirken, okul eğitimi ise belli bir yaşta, belli bir yeterliliğe ulaşmış çocuğun müfredatlı, ders saatli, kurallı bir eğitime uyabilmeleri olarak planlanması gerektiği belirtildi. Dolayısıyla çocuğun kurallara uyabilecek, kendini kontrol edebileceği bir yaşa gelmeden okul eğitimine dahil edilmesi çocuk açısından geri dönüşsüz yaralara neden olabilecekken, çocuğun yaşı itibariyle idrak edebilmesini olanaksız kılan bu düzenlemeler, ayrılık endişesi gibi korkuların yerleşmesine ve ileriki yıllarda kalıcı izler bırakmasına sebep olabilecek sonuçlara yol açacak olduğu belirtildi.
Ayrıca uygulamaya konulan bu yasanın içerisinde 2012- 2013 eğitim- öğretim yılı için ne Milli Eğitim Bakanlığı nezdinde ne de mevcut ilköğretim binalarının uygunluğu konusunda herhangi bir çalışma ya da düzenleme yapılmadığı ve okulların ergonomik açıdan okul öncesi çocuklara uygun olmadığı belirtildi.
Anahtar sözcükler
koronavirüs
(34)
çevre kirliliği
(30)
Kovid-19
(29)
hava kirliliği
(22)
kanser
(22)
pandemi
(21)
iş sağlığı
(16)
beslenme
(12)
bulaşıcı hastalıklar
(11)
salgın
(11)
kalp hastalıkları
(10)
pestisid
(10)
çevrecilik
(10)
egzersiz
(9)
içme suyu
(9)
işe bağlı sağlık sorunu
(8)
bağımlılık
(7)
iş kazası
(7)
kalp krizi
(7)
koronavirus
(7)
obezite
(7)
çocuk sağlığı
(7)
aile planlaması
(6)
aşı
(6)
birinci basamak sağlık
(6)
diyabet
(6)
işçi sağlığı
(6)
yoksulluk
(6)
cinsel yolla bulaşan hastalık
(5)
gıda güvenliği
(5)
işsizlik
(5)
kısırlık
(5)
stres
(5)
ölüm
(5)
akciğer kanseri
(4)
astım
(4)
ekonomik durgunluk
(4)
grip
(4)
iş güvenliği
(4)
otizm
(4)
rahim kanseri
(4)
sağlık finansmanı
(4)
zihinsel işlev
(4)
Bisfenol A
(3)
Kuş gribi
(3)
allerji
(3)
antibiyotik
(3)
antidepresan
(3)
asbest
(3)
besin zehirlenmesi
(3)
depresyon
(3)
doğurganlık
(3)
erken ölüm
(3)
gebelik
(3)
iklim değişikliği
(3)
iş gerilimi
(3)
kollesterol
(3)
korunma
(3)
kızamık
(3)
meme kanseri
(3)
sağlık
(3)
tedavi
(3)
verem
(3)
vitamin
(3)
yaşam süresi
(3)
ABD
(2)
HPV
(2)
KOAH
(2)
MERS
(2)
Suriye
(2)
akciğer hastalıkları
(2)
arsenik
(2)
ağrı kesici
(2)
cinsel ilişki
(2)
cinsellik
(2)
endokrin bozucular
(2)
eşitsizlik
(2)
finansal kriz
(2)
genç
(2)
gonore
(2)
hastalık
(2)
ilaç direnci
(2)
inme
(2)
kent
(2)
kent sağlığı
(2)
kondom
(2)
koruyucu sağlık
(2)
kronik hastalıklar
(2)
madde bağımlılığı
(2)
migren
(2)
nükleer santral
(2)
okul
(2)
prostat kanseri
(2)
romatizma
(2)
sıtma
(2)
tarama
(2)
zoonoz
(2)
çocuk felci
(2)
üreme sağlığı
(2)
şeker hastalığı
(2)
GDO
(1)
H7N7
(1)
H7N9
(1)
SARS
(1)
akrilamid
(1)
alkol
(1)
ambalajlı su
(1)
aşı karşıtlığı
(1)
baharat
(1)
bel soğukluğu
(1)
benzen
(1)
beyaz et
(1)
biber gazı
(1)
boğmaca salgını
(1)
cezaevi
(1)
damar sertliği
(1)
difteri
(1)
doğum defekti
(1)
doğum riski
(1)
düşük doğum ağırlığı
(1)
egzema
(1)
endometriosiz
(1)
endometrium
(1)
enfeksiyon
(1)
erken doğum
(1)
erken püberte
(1)
eroin
(1)
evde doğum
(1)
gastroşisiz
(1)
gelir düzeyi
(1)
genetik hastalıklar
(1)
hafıza
(1)
halı
(1)
hastane
(1)
hipotiroidizm
(1)
ilaç
(1)
ishal
(1)
istismar
(1)
iç ortam kirliliği
(1)
kabakulak
(1)
kadın sağlığı
(1)
kadın ölümlülüğü
(1)
kahvaltı
(1)
kahve
(1)
kan kanseri
(1)
kellik
(1)
kentsel dönüşüm
(1)
klamidya
(1)
kortikosteroid
(1)
kuduz
(1)
kuru göz
(1)
kuru temizlemeci
(1)
lenfoma
(1)
maden
(1)
meme gelişimi
(1)
mezotelyoma
(1)
modern yaşam
(1)
nanoteknoloji
(1)
neoliberalizm
(1)
nörolojik hastalıklar
(1)
parkinson
(1)
perflorin
(1)
psikososyal stres
(1)
psoriasiz
(1)
ruhsal sorun
(1)
salmonella
(1)
sağlık çalışanları
(1)
sigara
(1)
silikosiz
(1)
tek sağlık
(1)
vaka tanımı
(1)
yaşlı
(1)
yaşlı sağlığı
(1)
özelleştirme
(1)